2. Online Karma Eserler Müzayedemize 31.10.2021 saat 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle Canlı Müzayede başlayacaktır. Komisyon Oranı: %10 "ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 10 İŞ GÜNÜDÜR.LÜTFEN ÖDEME SÜRESİNİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURARAK PEY VERİNİZ.
Kütahya
Kütahya iyi kondisyonda kapaklı şekerlik, koleksiyonluk bir eser. d: 10,5 cm.
BOHEM, yeşil cam üzeri asma ve üzüm motifleri ile bezeli nargile şişesi, iyi kondisyonda. 27 cm
Selvili, altın kakmalı Osmanlı Hattat Makası. Tutamaç kısımlarında "Ya Fettah" yazılı. 22,5 cm.
Selvili, altın kakmalı Osmanlı Hattat Makası. Tutamaç kısımlarında "Ya Fettah" yazılı. 25,5 cm.
Mineli pirinç kibritlik ve tabağı. Bordo ve beyaz motifli, altın yaldızlı yüksek mine işçilikli
Tepsisi ile beraber gümüş kaplama, çıkarılabilir iç hazneli JARDİNYER. Tepsi: 53x36 cm. Toplam yükseklik 16,5 cm.
SEVR, altın doreli, kuş ve çiçek desenleri ile dekore edilmiş, kapaklı, kusursuz şekerlik, h: 17 cm.
Kaidesi ve kulpları bronz, kırmızı porselen üzerinde bebek meleklerle dekore edilmiş vazo 44 cm.
Çin - Gümüş başlığı üzerinde "Huzur - Sağlık - Bereket" yazılı Çin damgalı uzun baston. 128 cm.
Resim-Tablo
NURİ İYEM (d. 1915 - ö. 18 Haziran 2005), "N.İyem" imzalı, tuval üzeri yağlıboya, 64x92 cm. Çerçeve arkasında Nuri İyem tarafından Aileye hitaflı.
İMAD Kıta
İMAD ül HASENİ ketebeli mail kıta. Talik hattın piri İmad'ın kaleminin en güçlü olduğu dönemine ait beynessütur, altınlı ve muska koltuk tezhipli. 20,5x13,5 cm.
Sultan 2. Abdülhamit Tuğralı ve sah damgalı kalem işçilikli bardak. 50 gram
Gümüş 2 bardak 165 gram (Sade, kenarları kalem işçilikli) ve 107 gram. (Gövde kısmında floral motifler mevcut)
Sedef ve bağa işçilikli büyük boy, anahtarlık kısmı kemik, anahtarı mevcut kutu 28x18x20 cm.
Osmanlı dönemi Bağa ve Sedef ile bezeli ahşap, içi aynalı, mücevher kutusu. 22,5x14x17 cm
Koleksiyonluk bir eser
Osmanlı pazarına yapılmış blue blanc mini boy gülabdan 8,5 cm.
Koleksiyonluk bir eser
Osmanlı pazarına yapılmış Kutani orta boy çift, imzalı kusursuz gülabdan. 15 cm.
Koleksiyonluk bir eser
Osmanlı pazarına yapılmış Kutani mini boy, nadir ebatta çift, imzalı kusursuz gülabdan. 10 cm.
BEYKOZ, altın yaldız ve renkli çiçek motifleri ile dolu kusursuz gülabdan. 27 cm.
Kristal kesme işçilikli kusursuz Osmanlı Nargile, Süleymaniye işi pirinç serli, h: 35 cm.
Hat-Kaligrafi
Talik Osmanlı kıta 133 tarihli, ketebesiz, etrafı yeni tezhipli. Tezhip sanatçısı "Aysun" imzalı, tezhip dahil 26x27 cm.
Hat-Kaligrafi
MUSTAFA HALİM [ÖZYAZICI] ketebeli karalama, meşk, döneminin ebrulu paspartusunda. Paspartu dahil 24x30,5 cm.
LONGINES marka 1910lar TRAUB BROS, masif 14 ayar altın cep saati. Köstek altın kaplama. Çalışır durumda.
Osmanlı pazarı için üretilmiş, Türk Kadını imajlı Pulat tepsi 41x56 cm.
Osmanlı Dönemi Sigortacılık
İTTİHAD-I MİLLİ TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ, Osmanlıca ve Fransızca yazılı tümüyle deri poliçe kabı 18 cm. Çok iyi kondisyonda.
GEORGES BAREAU (1866-1931) - Kubbeli mermer kaidesi üzerinde patinalı bronzdan elinde defne çelengi ve tüy tutan kanatlı melek figürü heykeli. Üzerinde GLORIA, G BAREAU (Salon 1892) yazılı plaket mevcuttur. 30 cm.
Tıp Tarihi
Ord. Prof. Dr. Arif İsmet Çetingil’ ait toplam 215 adet fotoğraf.
1913 yılında Kabataş İdadisini birincilikle bitirerek Askeri-i Tıbbıye’yi yine birinci olarak kazanıp, eğitimini 1. Dünya Savaşı yılları arasında tamamlar. Milli Mücadele’nin başlangıcında İstanbul’dan Anadolu’ya gitmeye karar veren Atatürk ve Kurtuluş yanlısı genç vatansever aydınlar arasında o da vardı. İsteği Ankara tarafından kabul edildi. Kurtuluş Savaşı yıllarında, ilk önce Ankara Cebeci Hastanesi’nde, ardından sırayla; Sivas Çiçek Aşısı, Serum ve Kuduz Müessesesinde, Kayseri Hastanesi Dahiliye Mütehassıslığında, tekrar Sivas’da çalıştıktan sonra, Ankara Sarıkışla Hastanesi’ne atandı. Ankara Cebeci Hastanesi’nde çalışırken Atatürk’ün kanında sıtma plazmodisi saptadı. 1941 yılında profesör, 1957’de Ordinaryüs Profesör ünvanını aldı. 1955–1957 yıllarında İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı olarak da hizmet verdikten sonra 11 Temmuz 1985 tarihinde vefat etti. Ülkemizde tıp ve eczacılık bilimlerinin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla, 1959’da Dr. Nejat F. Eczacıbaşı tarafından dönemin çok değerli tıp hocaları Ord. Prof. Dr. Ekrem Şerif Egeli, Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel, Prof. Dr. Reşat Garan, Prof. Dr. Sabih Oktay, Prof. Dr. Behiç Onul, Prof. Dr. Zafer Paykoç, Prof. Dr. Necmeddin Polvan’ın öncülüğünde bilimsel araştırmaları destekleme, başarılı bilim insanlarını ödüllendirme geleneği başlatan ekipte yer aldı. (http://kanbilim.com/?p=872)
Cumhuriyet Dönemi şartlarında, Arif İsmet Çetingil hocanın çabalarını ve Atatürk'ün Sıtma hastalığının teşhisini, Ankara Cebeci Hastahanesi ve Çapa Tıp Fakültesi'ndeki öğrencilerinin hayatını anlattığı youtube videosunu izleyebilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=OKni1pOSMB0
Resim-Tablo
İLHAM DADAŞOV, "Sultan Beyazıt"tuval üzeri yağlıboya, arka kısmında "Artist İLHAM DADAŞOV'' damgalı, 60x50 cm.
Resim-Tablo
İLHAM DADAŞOV, "Sultan 1. Mehmet" tuval üzeri yağlıboya, arkada 60x50 cm.
Resim-Tablo
SEZGİN MALKOÇ imzalı, tuval üzeri yağlı boya, 160x95 cm.
ÇOK NADİR
OSMANLI İSTANBUL KABARTMA HARİTA - EDİRNEKARİ çerçevesi içinde. İç çerçeve üstünde "Hamdi" imzası okunuyor. 54x66 cm. [1891] Osmanlı dönemi yapılmış kabartma haritalar oldukça nadir olup hiçbir koleksiyonerde mevcudu yoktur.
Referans:
''Tarihi Kabartma Haritalarımız - Historical Relief Maps, Cevat Ülkekul, 1998''
Denizcilik
Mukavva üzeri Osmanlı Gemi Görselli takvim- poster. Altta "İstanbul'dan hareket eden postalar" gibi bilgiler mevcut. Sol yan tarafta bir cm kadar kesik mevcut. 49x27,5 cm.
1. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında bir Osmanlı Diplomatının evrak-ı metrukesi.
Galip Kemali Söylemezoğlu (d. 1873, Erzurum) - (ö. 1960), Türk diplomat. Atina ve Roma gibi elçiliği sırasında yaşadıkları, verdiği haberler, Said Halim Paşa ve diğer erkana gönderdiği raporlar ve 2 ciltt içinde 10 defterden oluşan el yazısı günlüğünü içeren, bu arada 1. Dünya Savaşında Türk Yunan Münasebeti üzerine 128 sayfalık raporu ve buna benzer birçok Hariciye ile ilgili belgeden oluşan tereke. Venizelos’tan Bulgar ve birçok dönemin ilerigelenlerinden gelmiş ıslak yazı ve imzalı mektuplar, imzalı fotoğraflara haiz etütlük yüzlerce belge…
Diplomat ve yazar Galip Kemali Söylemezoğlu, 1873 Ramazanında Bingazi’de dünyaya geldi. Babasının memuriyetinden dolayı Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yaşadı. 1902-1922 tarihleri arasında Osmanlı’nın en buhranlı tarihlerinde, yirmiden fazla Balkan ve Avrupa devletinde yaklaşık otuz yıl çeşitli görevlerde bulundu. Galip Kemali Bey, 1908 Meşrutiyet’ten önce Romanya’da, Balkan Harbi öncesinden 1916’ya kadar 6 yıl Yunanistan’da, Brest Litovsk Barışı sonrası Mart 1918’den itibaren 8 ay Rusya’da Moskova sefaretinde görev yaptı.
İstanbul’un 13 Kasım 1918’da işgali sırasında burada bulunan Galip Kemali Bey, Damat Ferit Hükümeti’nde beş buçuk ay çalıştı. 1 Aralık 1918’de Mütareke Komisyonu Başkanı olan Galip Kemali, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine yedi buçuk aydır sürdürdüğü bu görevinden istifa etti ancak Damat Ferit’in iknasıyla İstanbul Hükümeti’nde Muhaberat bölümünde memuriyete başladı. Haziran 1919’da İtalya’ya gidip Roma’da temaslarda bulunduğu iki yıl içinde, izlenimlerini rapor olarak İstanbul’a gönderen Galip Kemali Bey, Avrupa kamuoyunu da Türkiye hakkında bilgilendirdi.
16 Mart 1920’de İstanbul’un resmen işgali üzerine tepkisini tüm devletlerin meclislerine gönderdiği “Medeni Milletlerden İstimdat” başlıklı feryatnameyle gösteren Galip Kemali Bey, Türk davasını anlatmak üzere, Nisan 1920’de San Remo’da toplanan konferansın başkanı M. Nitti’ye bir muhtıra verdi. Aynı zamanda Osmanlı Hükümeti’ne konferans ile ilgili bilgi ve görüşlerini de bildirdi. Roma’da bulunduğu sırada 1920’nin ortalarında toplanan Edirne Kongresi’nin aldığı kararlara göre, davalarını yurt dışında savunma konusunda kendisinden yardım istenen Galip Kemali Bey, konuyu Fransa ve İtalya basınında gündeme getirdi. Avrupa’daki çalışmalarından İngiltere Başbakanı Loyd George’nin rahatsız olması üzerine Damat Ferit tarafından İstanbul’a çağrılan Galip Kemali Bey, denileni yapmayarak rapor göndermeye devam etti.
5 Haziran 1920 tarihinde Mustafa Kemal Paşa, Büyük Millet Meclisi Başkanı sıfatıyla Galip Kemali Bey’e bir telgraf göndererek kendileriyle birlikte çalışmak üzere onu Ankara’ya davet etti. Ailevi nedenlerden dolayı hemen gelemeyeceğini bildiren Galip Kemali Bey, İstanbul’da Tevfik Paşa Hükümeti’nin kurulmasıyla İstanbul’a gelerek görüşmeler yaptı ve 25 Aralık 1920 tarihinde sefaret görevine atandı. Bu tarihlerde Roma’da iken Türk-Yunan ilişkilerine ve sınırına dair söylediklerinden dolayı Ankara’daki önemli gazetelerden eleştiriler aldı. Örneğin; 15 Şubat 1921 tarihli Yeni Gün ve 24 Şubat 1921 tarihli Hakimiyet-i Milliye “Tasvip Etmediğimiz Şeyler” başlıklı yazılarda bir sefirin sınır belirleme konusunda ölçülü olması gerektiği belirtilmekteydi.
150’liklerden Süleyman Şefik’in (Kuvay-ı İnzibatiye Başkomutanı) kardeşi olmasına rağmen Nisan 1921 tarihli Londra Konferansı’na Büyük Millet Meclisi temsilcisi olarak katılan Bekir Sami Bey tarafından kendisine Tahran sefirliği teklif edildi ancak Bekir Sami Bey’in istifası üzerine bu konu gündeme gelmedi. Aynı tarihlerde artık ömrünü tamamlayan Osmanlı Devleti Hariciye Nazırlığından aldığı telgraf üzerine kendisine teklif edilen Stockholm ve Kopenhag elçiliklerini kabul etti ve 3 Temmuz 1921 tarihinde görevine başladı. Öte yandan bu tarihte Mustafa Kemal Paşa’ya bir mektup yazarak davet eder ve gerek duyarlarsa Ankara’ya gelmeye hazır olduğunu belirtti. Stockholm’de bir buçuk yıl kaldıktan sonra Avrupa’daki Osmanlı Sefaretlerinin kapanması üzerine 1922 yılı yazında Stockholm ve Kopenhag Sefiri sıfatıyla Ankara’ya yazdığı yazısı “Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin Stockholm ve Kopenhag’da sefiri yoktur. Babıali ile muhabere ettiğinden nam ve hümayunlar tevziinden bahsettiğinden bizimle münasebeti olmaması lazım gelen bir zattır” denilerek iade edildi. Gelişmeler neticesinde 1 Eylül 1922’de görevinden ayrılarak Türkiye’ye döndü. Osmanlı padişahını ve hariciyesini ziyaret ettikten ve İstanbul’daki durumu gördükten sonra, Büyük Taarruz’un yeni bittiği sıralarda Ankara’ya giderek İsmet Paşa, Fevzi Paşa gibi bazı komutanlarla görüştü. “Atatürk nazarında beni saltanatçı diye kötülediler. Bana yüzünü göstermediler” sitemini ve 1930 yılında dönemin Hariciye Vekili tarafından emekliye sevk edilmesinin üzüntüsünü yazdığı eserlerinde dile getiren Galip Kemali, 1960’da 87 yaşında öldü. (https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/galip-kemali-soylemezoglu-1873-1960/)
1914-16, 1. Dünya Savaşı, 4lü İttifak tabak. Sultan Reşat, Ferdinand, 2. Wilhelm, Franz Joseph, 25,5 cm.